-
1 bilmek
bilmek <- ir> Sache wissen; Person und meist Inhalt kennen; Sprache können; sich verstehen (-i auf A), verstehen (- mesini zu …); sich besinnen (-i auf A); (-i jemanden) betrachten als (z.B. Freund);bildiğime göre soviel ich weiß;bildiğini okumak seinen Kopf durchsetzen;bildiğinden şaşmamak stur seinen Weg gehen;bile bile mit Vorbedacht; extra;bilemedin(iz) fam sagen wir (mal); ja sogar;bilmem hangi irgendein;bilmem kim irgendjemand;bilmem nasıl irgendwie;dinmek bilmiyor will nicht nachlassen (z.B. Wind)
См. также в других словарях:
bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne) — önemli veya anlatılması gerekli görülmeyen şeyler için kullanılan bir söz Bilmem hangi dairede kâtipmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakmak — 1. i, e, ar 1) Vurarak sokup yerleştirmek Çiviyi tahtaya çakmak. 2) Çivi ile tutturmak İsa nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. F. R. Atay 3) Kazık çakıp hayvan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
da / de — bağ. 1) Daha önce geçmiş bir cümle veya eş görevli öge ile sonraki arasında den başka anlamıyla ilişki kuran bir söz Bu adamın kim olduğunu o da öğrenmişti. R. N. Güntekin 2) Azarlama, yalvarma, küçümseme, yakınma, övme anlamlarında iki cümleyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şimdi — zf. 1) Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz. A. Ş. Hisar 2) Az sonra, yakında Annen şimdi gelir, ağlama sus! 3) Az önce, biraz önce, demin Otobüs şimdi geçti, öbürü… … Çağatay Osmanlı Sözlük